Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
En son konular
» Edebiyatımızın zenginleşme süreci
ÇANAKKALE SAVAŞINDA İNGİLİZ OYUNU I_icon_minitimePerş. Nis. 02, 2009 4:32 pm tarafından BeYzAdE_05

» SERVET-İ FÜNUN DEVRİ
ÇANAKKALE SAVAŞINDA İNGİLİZ OYUNU I_icon_minitimePerş. Nis. 02, 2009 4:32 pm tarafından BeYzAdE_05

» Aşık-Tekke Edebiyatı
ÇANAKKALE SAVAŞINDA İNGİLİZ OYUNU I_icon_minitimePerş. Nis. 02, 2009 4:31 pm tarafından BeYzAdE_05

» DİVAN SÖZCÜĞÜNÜN TANIM
ÇANAKKALE SAVAŞINDA İNGİLİZ OYUNU I_icon_minitimePerş. Nis. 02, 2009 4:31 pm tarafından BeYzAdE_05

» Halk Edebiyatı...
ÇANAKKALE SAVAŞINDA İNGİLİZ OYUNU I_icon_minitimePerş. Nis. 02, 2009 4:30 pm tarafından BeYzAdE_05

» Edebiyat Sözlüğü....
ÇANAKKALE SAVAŞINDA İNGİLİZ OYUNU I_icon_minitimePerş. Nis. 02, 2009 4:30 pm tarafından BeYzAdE_05

» Fecr-i ati edebiyatı
ÇANAKKALE SAVAŞINDA İNGİLİZ OYUNU I_icon_minitimePerş. Nis. 02, 2009 4:29 pm tarafından BeYzAdE_05

» batılı anlamda türk tiyatrosu
ÇANAKKALE SAVAŞINDA İNGİLİZ OYUNU I_icon_minitimePerş. Nis. 02, 2009 4:29 pm tarafından BeYzAdE_05

» BATI ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI (19. yy- )
ÇANAKKALE SAVAŞINDA İNGİLİZ OYUNU I_icon_minitimePerş. Nis. 02, 2009 4:29 pm tarafından BeYzAdE_05

» Ahmet Selçuk İlkan Bana Bunu Yapmayacaktın
ÇANAKKALE SAVAŞINDA İNGİLİZ OYUNU I_icon_minitimePerş. Nis. 02, 2009 2:03 pm tarafından BeYzAdE_05

Tarıyıcı
 
 SYHKN İttifak
 SYHKN Ana Sayfa
 Üye Listesi
 Profil
 Arama
PR
Haber Siteleri

 

 ÇANAKKALE SAVAŞINDA İNGİLİZ OYUNU

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
BeYzAdE_05
Admin
BeYzAdE_05



ÇANAKKALE SAVAŞINDA İNGİLİZ OYUNU Empty
MesajKonu: ÇANAKKALE SAVAŞINDA İNGİLİZ OYUNU   ÇANAKKALE SAVAŞINDA İNGİLİZ OYUNU I_icon_minitimePtsi Mart 30, 2009 9:23 am

ÇANAKKALE SAVAŞINDA İNGİLİZ OYUNU

Tarih
boyunca İslam’a en büyük düşmanlığı İngilizlerin yapmış olduğunu
görürüz. Günümüzde ise Amerika, yeni düşman addettiği İslam’a ve İslam
dünyasına karşı ahlaksızca saldırırken İngilizler bu saldırılara ve
Amerikan projelerine tam destek vermekte ve Amerika ile omuz omuza
hareket etmektedirler. Bu yazımızda, Çanakkale savaşında İngilizlerin
yaptığı alçaklıkların bazılarını inceleyecek ve bu alçaklıkların
günümüzdeki versiyonlarına dikkat çekeceğiz.


İngilizler
Çanakkale için sömürgeleri altında olan müslüman ülkelerden asker
topluyorlardı. Saf müslümanları, “Sizin halifenizi Almanlar kaçırdı.
Biz, sizin halifenizi kurtarmak için Almanlarla savaşıyoruz.” diyerek
kandıran İngilizler, bu yalana kanmayan müslümanları, ailelerini
öldürmekle tehdit ederek zorla cepheye sürdü. Gelmek istemeyenleri ise
öldürdüler. İngiliz’in oyununa gelen müslüman askerler Çanakkale’de,
Türklerle savaştıklarından habersiz harp ediyorlardı.


Bir
bayram sabahı ilahî bir lütuf olarak Türk siperlerinin üzerini bulutlar
kapamıştı. Düşmanın, siperlerimizi gözetleme imkanı ortadan kalkmıştı.
Askerlerimiz çok sevinmişti. Zira bayram namazı kılmayı çok arzu
ediyorlar fakat komutanları, toplu halde namaz kılmanın düşman için
bulunmaz bir fırsat olacağını söyleyerek müsaade etmiyordu.
Siperlerimiz bulutlarla kapandığına göre artık namaz kılınabilirdi.
Komutanından erine hep beraber saf tuttular ve vecd içinde namaza
durdular. Bayram namazını kıldıktan sonra hep bir ağızdan şevkle tekbir
getirmeye başladılar. Bu sırada düşman siperlerinden gürültü,
arkasından da silah sesleri gelmeye başladı. Meğer, kendileri gibi
müslümanlarla savaştıklarını anlayan kandırılmış askerler, düşman
siperlerinde karışıklık çıkarmışlardı. İngilizler de onların bir
kısmını kurşuna dizmiş, bir kısmını da cephe gerisine çekmişti.


Müslüman
askerleri kandırarak cepheye süren İngilizler, müslüman olmayan
Avustralya, Yeni Zelanda gibi ülkeleri de propaganda yolu ile
kandırıyordu. Hıristiyan devletlerine, dünyayı barbar Türklerden
kurtarmanın zamanı gelmiştir, diyorlar. Bu savaşın aynı zamanda bir
haçlı savaşı olduğunu ifade ediyorlardı. Avustralya ve Yeni Zelanda’dan
gelen Anzak askerleri de İngilizler tarafından kandırılmıştı. Çanakkale
savaşında Türklerin kahramanlığı gibi insanlığına da hayran kalan Anzak
askerleri İngiliz kalleşinin gerçek yüzünü görüyordu. Nitekim
İngilizler onlara “Türkler yamyamdır. İnsan eti yerler. Dünyayı bu
yamyamlardan kurtarmak için savaşıyoruz” şeklinde propagandalar
yapmışlardır. Fakat onlar cephede gördüler ki Mehmetçik kendi hayatını
tehlikeye atarak düşman askerini kurtarabilecek kadar, kendi yaralı
iken düşman askerinin yarasını sarabilecek kadar, kendi bayat ekmek
yerken düşman esirine taze ekmek yedirebilecek kadar insanlığın
zirvesindedir. Çanakkale’ye gelirken Türklerden nefret eden Anzaklar,
Türklere hayran kalarak memleketlerine dönmüşlerdir.


İngilizlerin
Çanakkale’de yaptıkları âdiliklerden birisi de kimyasal gaz kullanma
teşebbüsleridir. Bu insanlık cinayeti, Lordlar Kamerasında Çörçil
tarafından gündeme getirilmişti. Bunun bir insanlık suçu olduğu
vurgulanınca Çörçil, “Türkler insan değildir. Bu yüzden gaz
kullanmamızda bir sakınca yoktur” diyerek oradakileri ikna etmişti.
Varillerle kimyasal gazlar gemilere yüklenip Çanakkale’ye sevk edildi.
Rüzgar, mevsimin özelliğinden dolayı denizden karaya doğru esiyordu.
Varillerin kapaklarını açacaklar, rüzgarın etkisiyle karaya doğru esen
gazlar Türkleri zehirleyecekti. Fakat Müslüman Türk’e olan ilahî yardım
İngilizlerin hesabını bozmuştu. Variller Çanakkale’ye ulaşınca rüzgar
yön değiştirmiş, karadan denize doğru esmeye başlamıştı. Bu durum savaş
boyunca devam etti.


Zehirli
gaz kullanmaya muvaffak olamayan İngilizler başka bir kalleşliğe, başka
bir insanlık suçuna imza atmayı başardılar. 28 Haziran 1915 gecesi
direk, Sargı Yeri Hastanesini hedef alarak, çoğu parmağını bile
kıpırdatamayacak kadar ağır yaralı olan 18.000 yaralı askerimizi şehit
ettiler. Mehmetçiğimiz onların hastane gemilerinin hiçbirine tek kurşun
bile atmazken, buna mukabil düşmanın yaralı askerlerini bile büyük bir
şefkatle tedavi ederken İngilizler Ortaçağdan kalma vahşiliklerini
pervasızca sergiliyorlardı. Bir savaş ve insanlık suçu işleyerek 18.000
savunmasız insanı katlediyorlardı.


Çanakkale’de
İngilizler ve müttefikleri mağlup oldular. Savaş bitti, fakat İngiliz
hilesi bitmedi. Savaştan sonra İngilizler Londra’nın iki önemli
caddesine, Oxford ve Cambridge caddelerine birer heykel dikmişlerdi.
Hâlen mevcut olan bu heykellerde, Osmanlı askerinin süngüsünün ucunda
bir İngiliz askeri tasvir edilmekte ve altında şu ifadeler yazmaktadır:
“Türkler, Çanakkale’de babanı böyle öldürdüler”


Şu
ikiyüzlü İngilizlere bakın. Aldatmacaları ile yetmiş iki milleti
peşlerine takıp dev zırhlılarla, dünyanın bir ucundan gelip ülkemizi
işgal etmeye çalışıyorlar, her türlü imkansızlığa mukabil
göğüslerindeki imanla savaşan Mehmetçiğe ölüm kusuyorlar, buna mukabil
vatanını savunan Türkler hunhar, saldırgan İngilizler mazlum oluyor.


Bugün
de yapılan şeyler dün yaşadıklarımızın benzeridir. Dünyanın bir ucundan
kalkıp gelen Amerika ve İngiltere, Ortadoğu’yu işgal etmeye çalışmakta,
buna mukabil ülkesini savunmaya çalışan bir avuç direnişçiye terörist
damgasını vurmaktadırlar. Irak’ın işgalinde yeniden görüldüğü üzere
öncelikle müslümanı müslümana kırdırmayı hedeflemektedirler. Bu yüzden
etnik farklılıkları ve mezhep farklılıklarını ön plana çıkarmakta,
müslümanların birbirine düşmesine çalışmaktadırlar. Dünyayı yanlarına
alabilmek için müslüman ülkelerde kimyasal silah olduğunu ve bu
ülkelerin dünya barışını tehdit ettiğini iddia etmektedirler. Halbuki
dünyayı asıl tehdit eden kendileridir. Nitekim Amerika, Hiroşima ve
Nagazaki’ye atom bombası atarak yüz binlerce masum insanı
buharlaştırmış, İngiltere ise başarılı olamasa da Çanakkale’de gaz
kullanmaya teşebbüs etmiştir. Kimyasal silah kullanmadan yana sabıka
dosyaları kabarık olan saldırgan müttefikler, kendilerinin, dünyanın en
korkunç kimyasal ve nükleer silahlarına sahip olmasında herhangi bir
sakınca görmemekte buna mukabil bir müslüman ülkede bu silahların
olabilme ihtimaline bile savaş açabilmektedir. Hayalî gerekçelerle
müslüman ülkeleri işgal edebilmektedirler.


Gerek
İngilizler, gerek Amerika ve gerekse diğer batılı devletler dün ne
iseler bugün de aynısıdırlar. Tarihten ibret alıp yanlış adım atmamamız
gerekmektedir. Maalesef bizim içimizde de Amerika, İngiltere ve batılı
devletlerle hareket etmeyi savunan gafiller bulunmaktadır. Ziya
Gökalp’in bu hususta öğüt veren şu dörtlüğü dikkat çekicidir:


Kardeş dalgın çıkma yola

Bir yol tut ki emin ola

Önde varsa bir İngiliz,

Gitme sakın, fena bir iz.

Şu
gerçeği asla unutmayalım ki İngiliz’in, Amerika’nın veya AB’nin izinden
gitmek bize az şey kazandıracak fakat çok şey kaybettirecektir.
Kaybedeceğimiz şeylerin en büyüğü ise Müslümanlıkla ve Türklükle
yoğrulmuş millî şahsiyetimiz olacaktır. Unutmayalım ki, millî
şahsiyetini kaybeden milletler millî hakimiyetlerini de kaybetmiş
demektir...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
ÇANAKKALE SAVAŞINDA İNGİLİZ OYUNU
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Edebiyat - Tarih - Dini Konular - Biyografi :: Tarih :: Osmanlı Tarihi-
Buraya geçin: