Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
En son konular
» Edebiyatımızın zenginleşme süreci
Osmanlı Duraklama Dönemi I_icon_minitimePerş. Nis. 02, 2009 4:32 pm tarafından BeYzAdE_05

» SERVET-İ FÜNUN DEVRİ
Osmanlı Duraklama Dönemi I_icon_minitimePerş. Nis. 02, 2009 4:32 pm tarafından BeYzAdE_05

» Aşık-Tekke Edebiyatı
Osmanlı Duraklama Dönemi I_icon_minitimePerş. Nis. 02, 2009 4:31 pm tarafından BeYzAdE_05

» DİVAN SÖZCÜĞÜNÜN TANIM
Osmanlı Duraklama Dönemi I_icon_minitimePerş. Nis. 02, 2009 4:31 pm tarafından BeYzAdE_05

» Halk Edebiyatı...
Osmanlı Duraklama Dönemi I_icon_minitimePerş. Nis. 02, 2009 4:30 pm tarafından BeYzAdE_05

» Edebiyat Sözlüğü....
Osmanlı Duraklama Dönemi I_icon_minitimePerş. Nis. 02, 2009 4:30 pm tarafından BeYzAdE_05

» Fecr-i ati edebiyatı
Osmanlı Duraklama Dönemi I_icon_minitimePerş. Nis. 02, 2009 4:29 pm tarafından BeYzAdE_05

» batılı anlamda türk tiyatrosu
Osmanlı Duraklama Dönemi I_icon_minitimePerş. Nis. 02, 2009 4:29 pm tarafından BeYzAdE_05

» BATI ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI (19. yy- )
Osmanlı Duraklama Dönemi I_icon_minitimePerş. Nis. 02, 2009 4:29 pm tarafından BeYzAdE_05

» Ahmet Selçuk İlkan Bana Bunu Yapmayacaktın
Osmanlı Duraklama Dönemi I_icon_minitimePerş. Nis. 02, 2009 2:03 pm tarafından BeYzAdE_05

Tarıyıcı
 
 SYHKN İttifak
 SYHKN Ana Sayfa
 Üye Listesi
 Profil
 Arama
PR
Haber Siteleri

 

 Osmanlı Duraklama Dönemi

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
BeYzAdE_05
Admin
BeYzAdE_05



Osmanlı Duraklama Dönemi Empty
MesajKonu: Osmanlı Duraklama Dönemi   Osmanlı Duraklama Dönemi I_icon_minitimeCuma Mart 27, 2009 3:17 pm

III. Mehmet zamaninda Avusturya'ya karsi devam
ettirilen savaslarda Egri, Kanije ve Haçova zaferleri elde edilmisse de
I. Ahmet (1604-1617), Zitvatorok Antlasmasini imzalayarak (1606),
Osmanlinin, Avrupa'daki üstünlügünün sona erdigini bir anlamda kabul
ediyordu. Her ne kadar ele geçen topraklar bu anlasmayla Osmanlida
kaliyorsa da, artik iki devletin "esit" sayildigi hükme baglanmisti.
XVI.yüzyil baslarindan itibaren Avusturya ve Iran'la girilen uzun
savaslar, ehliyetsiz idareciler, liyakatin yerini iltimas ve rüsvetin
almasi, buna bagli olarak devletin askerî ve iktisadî düzeninin
temelini olusturan timar sisteminin bozulmaya baslamasi, devletin güç
ve otoritesini, halkin huzur ve asayisini güvenligini sarsmistir. XVII.
yüzyila girilirken bu olumsuz sartlar, anarsinin artmasina sebep
olmustur. Merkez ve tasra teskilâtinda görülen bozulmalar, pek çok
isyanin çikmasini ve dolayisiyla devlet nizaminin sarsilmasini
beraberinde getirmistir. Bu isyanlari üç grupta toplamak mümkündür;
Tasrada çikan Celalî Isyanlari, Eyalet isyanlari ve Istanbul merkezli
kapikulu isyanlari. Celalî isyanlarinin en önemli sebepleri, yukarida
da belirttigimiz gibi, devletin uzayan savaslara bagli olarak azalan
gelirlerini karsilayabilmek için vergileri artirmasi, timar
sistemindeki bozulmalar ve köylünün artan vergilere karsi
huzursuzluklari idi. Halkin devlete olan güveninin sarsilmasi,
isyancilarin gücünü daha da artiriyordu. Kalenderoglu, Karayazici, Deli
Hasan gibi Celâlîlerin isyanlarina, medrese ögrencisi suhteler ve
basibos leventlerin isyanlari da eklenince, devlet isyanlari bastirmada
oldukça zorlandi. Bu isyanlar yüzünden özellikle Anadolu'da dirlik ve
düzenlik kalmadigi gibi, iktisadî durum da oldukça bozulmustur. Yine bu
otorite boslugu nedeniyle Erzurum ve Sivas gibi yerlerin valileri ile
Yemen, Bagdat, Eflâk, Bogdan gibi bagli eyaletlerin yerli yöneticileri
de isyan etmislerdi.

Istanbul'daki yeniçerilerin ulûfelerini zamaninda alamamalarini bahane
ederek çikardiklari isyanlar dogrudan sarayi hedef almistir. Fesat
yuvasi hâline gelen Yeniçeri Ocagi'ni düzenlemek isteyen II. Osman
(1618-1622) yeniçerilerin hismina ugramis, isyancilar sarayi basmistir.
Yeniçeriler, Genç Osman'i tahttan indirerek yerine, III. Mehmet'in
kardesi I.Mustafa'yi getirmisler ve bununla da kalmayarak, Genç Osman'i
Yedikule Zindanlarinda katletmislerdir. Bu olay yeniçerilerin bir
padisahi tahttan düsürüp, katletmelerinin ilk örnegi olmasi açisindan
dikkat çekicidir.

Yeniçerilerin basa geçirdigi I.Mustafa'nin bir yil sonra ölmesiyle,
Osmanli tahtina IV. Murat geçer (1623-1640), genç padisah,
hâkimiyetinin ilk on yilinda devlet idaresindeki inisiyatifi valide
Kösem Sultan'a birakmis ve güçlenene kadar fesat çikaranlara karsi
tedbirli davranmistir. Ancak saraydaki huzursuzluk ve Anadolu'da
yeniden patlak veren isyanlarin tehlikeli boyutlara ulasmasi üzerine
1632'de duruma müdahale eden IV. Murat, kisa zamanda otoriteyi tesis
etmistir. Sert tedbirlerle nifak çikaranlari, seyhülislâm ve kardesleri
de dahil, öldürtmekten çekinmemis, bosalan devlet hazinesini yeniden
çeki düzene koymustur. Toparlanan Osmanli Devleti, Bagdat'i ele geçiren
Iran'a savas açti. IV. Murat, ünlü seferiyle Bagdat'i geri aldi (1638).
Iran ile yapilan Kasr-i Sirin Antlasmasiyla (1639), bugünkü sinirlara
yakin olan Türk-Iran siniri yeniden çizildi.

1640'ta, IV. Murat'in ölmesi üzerine yerine kardesi I. Ibrahim
geçti(1640-1648). Fakat onun sekiz yillik saltanatinda devlet her
açidan kötülemeye baslamisti. Sonunda 1648 yilinda o da öldürüldü ve
çocuk yastaki IV. Mehmet Osmanli tahtina çikarildi (1648-1687). Harem
ve Yeniçeri Ocagi devlet islerine istedikleri gibi müdahale eder
olmuslardi. Bu kötü gidis 1656'da Köprülü Mehmed Pasa'nin sadrazamlik
vazifesine getirilmesine kadar devam etti.Köprülü Mehmet Pasa ve onun
ailesinden olan diger sadrazamlar XVIII. yüzyil baslarina kadar Osmanli
Devleti'nin idaresinde belirleyici bir rol oynamislardir. Köprülüler
Devri olarak bilinen bu dönemde geçici de olsa bir istikrar saglanmis
ve Osmanlilar son fetihlerini bu devirde gerçeklestirebilmislerdir.
Köprülü Mehmet Pasa, içerde sükûneti sagladigi gibi, Venediklilerin
eline geçmis olan Bozcaada ve Limni'yi geri alip, Çanakkale Bogazi'ni
ablukadan kurtardi. Köprülü Mehmet Pasa öldügünde, padisah yine genis
yetkilerle oglu Köprülü Fazil Ahmet Pasa'yi sadarete getirdi(1661).
Erdel islerine karisan Avusturya'ya karsi baslatilan savasta Fazil
Ahmet Pasa, Uyvar'i fethetti. Avusturya yapilan anlasmayla, Erdel ile
Uyvar ve Neograt kalelerinin Osmanli hâkimiyetinde oldugunu kabul etti.
Uzun süredir kusatilan, Venedik'in elindeki Girit, Kandiye Kalesi'nin
düsmesiyle Osmanli hâkimiyetine girdi(1669). Lehistan'a yapilan sefer
sonucunda Podolya da Osmanli topraklarina katildi (1676).

Büyük basarilara imza atan Fazil Ahmet Pasa'nin genç yasta ölmesi
üzerine, IV. Mehmet, Köprülü'nün damadi Kara Mustafa Pasa'yi
sadrazamliga getirdi(1676).

Kara Mustafa Pasa, Çehrin'i ele geçirdi (1678). Bu zaferden sonra,
Ruslar, Dinyeper nehrinin saginda kalan topraklari Osmanlilara birakmak
zorunda kaldiklari ilk anlasmayi Türklerle yapmistir (1681). Zaferlerin
devami getirerek Osmanli'yi yeniden Avrupa'daki en genis sinirlara
ulastirmak isteyen Kara Mustafa Pasa, Orta Macaristan'da, Katolik
Avusturya'ya karsi isyan eden Protestan Macarlari himayesine aldi. Imre
Tököli Osmanlilar tarafindan Orta Macaristan krali olarak tanindi.
Mustafa Pasa, büyük bir orduyla Viyana'ya sefer düzenledi. Kanuni'nin
ele geçiremedigi Avusturya'nin merkezi Viyana'ya karsi baslatilan bu
ikinci sefer boyunca Osmanlilar hiçbir direnmeyle karsilasmadilar.
1683'te kusatma basladiginda, Avusturya imparatoru çoktan sehri
terketmisti. Ancak kusatmanin uzun sürmesi, Lehistan ve Alman
askerlerinin, sehrin imdadina yetismesiyle neticelendi. Iki ates
arasinda sikisan Kara Mustafa Pasa, büyük bir bozguna ugradi. (12 Eylül
1683). Osmanlilar Belgrat'a kadar geri çekilmek zorunda kaldi. Viyana
bozgunu, sadrazamin Belgrat'ta hayatina mal olmustu. Osmanli devletine
karsi Avusturya, Lehistan, Malta, Venedik ve son olarak Ruslarin
katildigi(1696) büyük bir ittifak olusturuldu. Osmanlilar dört cephede
bu ittifaka karsi mücadele verdigi sirada, içte de huzursuzluk
artmaktaydi. IV. Mehmet tahttan indirilmesiyle yerine II. Süleyman
(1687-1691) , II.Ahmet (1691-1695) devirlerinde huzursuzluk devam etti.
Bu dönemde yine bir Köprülüzade olan Fazil Mustafa Pasa, ordu ve
maliyeyi düzene koymaya yönelik basarili icraatlerde bulunmus ise de
ayni aileden Hüseyin ve Nu'man Pasalar, sadaret makaminda basari
saglayamamislardi.

I. Mustafa (1695-1703), Viyana bozgunu ve ardindan gelen toprak
kayiplarini önlemek amaciyla üç kez Avusturya'ya sefer düzenledi, ilk
iki seferde kismen basari saglandiysa da son seferde Osmanli ordusu
Zenta denilen yerde bozguna ugradi. Bunun üzerine Ingiltere'nin araya
girmesiyle Osmanlilar, ittifak güçleriyle Karlofça Antlasmasi'ni
imzalamak zorunda kaldi (26 Ocak 1699). 25 yil için geçerli olacak bu
anlasma sonunda, Avusturya'ya Macaristan'in büyük bir bölümü ve Erdel,
Venediklilere Dalmaçya kiyilari ve Mora, Lehistan'a ise Podolya ve
Ukrayna birakiliyordu. Rusya ile yapilan üç yillik ayri bir anlasma ile
de Azak Kalesi Ruslara terk ediliyor ve onlarin Istanbul'da daimî bir
elçi bulundurmalari kabul ediliyordu. Karlofça Antlasmasi, Osmanlilarin
toprak kaybiyla neticelen simdiye kadar imzaladiklari en agir anlasma
idi.

I.Edirne Vakasi adi verilen bir ayaklanma ile Osmanli tahtina III.
Ahmet geçirildi (1703-1730). Rusya bu dönemde hem Dogu Avrupa hem de
Karadeniz istikametinde topraklarini genisletme gayesini gütmekteydi.
Poltova yenilgisinden sonra Osmanlilara siginan Isveç Krali XII. Sarl,
iki ülke arasinda yeniden bir savasin baslamasi için bir vesile oldu.
Bu savas ile Osmanlilar, Karlofça Antlasmasi, Osmanlilarin toprak
kaybiyla neticelen simdiye kadar imzaladiklari en agir anlasma idi.

I.Edirne Vakasi adi verilen bir ayaklanma ile Osmanli tahtina III.
Ahmet geçirildi (1703-1730). Rusya bu dönemde hem Dogu Avrupa hem de
Karadeniz istikametinde topraklarini genisletme gayesini gütmekteydi.
Poltova yenilgisinden sonra Osmanlilara siginan Isveç Krali XII. Sarl,
iki ülke arasinda yeniden bir savasin baslamasi için bir vesile oldu.
Bu savas ile Osmanlilar, Karlofça'da kaybettikleri topraklari tekrar
kazanma firsatini bulacakti. Nitekim Prut'ta sikistirilan Ruslar
(1711), anlasma yaparak, Azak'i terk etmek zorunda kaldilar. Karadag'da
isyan çikartan Venedik'e karsi açilan savaslarda ise isgal altindaki
Mora kurtarildi. (1715). Bu basarilar üzerine, siranin kendisine
geldigini düsünerek harekete geçen Avusturya, Osmanlilari yenilgiye
ugrattilar.

Temesvar ve Belgrat düstü. Osmanlilar Pasarofça Antlasmasini
imzalayarak (1718), Temesvar ve Belgrad ile birlikte Küçük Eflâk ve
Kuzey Sirbistan'i Avusturya'ya birakti. Dalmaçya kiyilarindaki bazi
kalelerin Venedik'e terki mukabilinde Mora muhafaza edildi.
Osmanlilardin Balkanlar ve Orta Avrupa seferleri için staratejik bir
mevkiide olan Belgrat'in düsmesi, agir sonuçlar dogurmustur. Avusturya,
Belgrat'tan Balkan içlerine sarkmakta daha basarili olacaktir.

Lâle Devri: Pasarofça Antlasmasi neticesinde ortaya çikan barisi iyi
kullanmak isteyen Osmanlilar, artik Avrupa karsisinda savunma durumunda
kalacagini anladigindan, Balkanlardaki sinir kalelerini tahkim etme,
bölge halkini yaninda tutmak için vergileri azaltma siyaseti uygulamaya
agirlik vermekteydi. Damat Ibrahim Pasa, Osmanlilara üstünlük kurmus
olan Avrupa'yi her yönüyle tanimak için Avrupa baskentlerine elçiler
göndertti. 1718-1730 yillari arasindaki bu dönem, sanatta lâle
motifinin islenmesi sebebiyle "Lâle Devri" adiyla anilmaktadir. Bu
dönemde matbaa açilmasi, çini ve kumas fabrikasi kurulmasi gibi bazi
müspet yenilikler yapilmissa da, III. Ahmet ve saray çevresinin sasali
eglenceleri ve harcamalari huzursuzlugu artirmaktaydi. Damat Ibrahim
Pasa'nin, Iran'a karsi baslatilan savasta (1722) kesin netice alamamasi
ve uzayan savas esnasinda Tebriz'in sadrazamin gizli emriyle Iran'a
terk edildigi haberi, muhalefetin harekete geçmesine yetti.

Patrona Halil Ayaklanmasi'nin patlak vermesiyle bu dönem sona eriyordu.
Damat Ibrahim Pasa ve yakinlariyla Sultan III. Ahmet asiler tarafindan
katledildiler (1730)Bu olayin ardindan III. Ahmet'in yegeni I.Mustafa
hükümdarliga getirildi. (1730-1754). Kafkaslardaki sinir olaylarini
bahane eden Rusya, Kirim Tatarlarina karsi büyük bir saldiri baslatti.
Azak ve Bahçesaray Ruslarin eline geçti (1739). Fransa'nin da
tesvikiyle Osmanlilar, Rusya'ya karsi savas ilân etti. Rusya'nin
yaninda savasa katilan Avusturya da, Eflâk ve Bogdan'a girmisti.
Osmanlilar iki cephede de büyük basarilar kazandilar. Prusya, Fransa ve
Isveç'in Osmanlilara yakinlasmasi, Osmanlilar karsisinda ummadiklari
bir yenilgi tadan Rusya ve Avusturya'yi baris yapmaya zorladi. Bu savas
sirasinda tekrar Osmanlilarin eline geçen Belgrat'ta bir anlasma
imzalandi (18 Eylül 1739). Belgrat Anlasmasiyla, Avusturya, Pasarofça
barisiyla elde ettikleri tüm topraklardan geri çekildiler. Ruslar da
Azak'i terkederek bölgedeki kiyi ve deniz ticaretinin Osmanli
gemileriyle yapilmasini kabul etti. Bu anlasma geçici de olsa
Osmanlilarin toparlanmasini saglamistir. Savasta Türklerin tarafini
tutan Fransa'yla, Kanuni döneminde taninan imtiyazlari genisleten ve
süre tahdidi koymayan yeni bir kapitülâsyon antlasmasi imzalanmistir
(1740). Damat Ibrahim Pasa zamaninda baslayan Iran savaslari Lâle
Devri'nden sonra da devam etmekteydi. Ruslar, çöküs dönemine giren
Safavilerin elindeki Azerbaycan ve Dagistan'i isgal etmislerdi.

Sirvan halkinin talebi üzerine Osmanlilar duruma müdahale etmis, iki
ülke arasinda çikabilecek savas Fransa'nin araya girmesiyle önlenmisti.
Rusya'nin kuzeydeki isgaline karsin Osmanlilar da Güney Azerbaycan'i
topraklarina kattilar. Sah Tahmasp 1732'de Osmanlilar ile baris yapti.
Bu durumu kabullenemeyen Afsar Nadir Bey, Sah Tahmasp'i devirerek kendi
hâkimiyetini ilan etti (1736). Osmanlilar bazi topraklari Nadir Han'a
birakmaya razi oldu. Her iki taraf için de yipratici olan bu uzun
savaslar, Kasr-i Sirin antlasmasiyla çizilen sinirlarin aynen kabul
edildigi 1746 anlasmasiyla son bulmustur.

I.Mahmut döneminde, basarili savaslarin yani sira, ordu içinde de yeni
düzenlemelere gidilmistir. Aslen Fransiz olup Osmanli hizmetine girerek
beylerbeyi olan Ahmet Pasa, Humbaraci Ocagi'ni kurarak (1734), bati
savas tekniklerini burada hayata geçirmis idi. I.Mahmut'un üvey kardesi
III.Osman'in (1754-1757) yerine geçen, amcaoglu III. Mustafa
(1757-1773) zamaninda da ordu içerisinde bazi islahatlar devam
ettirilmistir. Nitekim onun döneminde Tophane islah edilerek yeni ve
güçlü toplar dökülmüs, donanma yenilenmistir. Ancak, Rusya ile baslayan
harpler bu yeniliklerin yeterli olmadigini gösterecektir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Osmanlı Duraklama Dönemi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» DURAKLAMA DÖNEMI VE SON BASARILAR
» Osmanlı Yıkılış Dönemi
» Osmanlı Kuruluş Dönemi
» OsmanLı Dönemi'nden Birkaç Hikaye....
» Osmanl Yükseliş Dönemi

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Edebiyat - Tarih - Dini Konular - Biyografi :: Tarih :: Osmanlı Tarihi-
Buraya geçin: