III.
Mustafa'nin son günlerinde baslayan baris görüsmeleri, I. Abdülhamid
tahta çiktiktan tam alti ay sonra "Küçük Kaynarca Antlasmasi" ile
sonuçlandi (21 Temmuz 1774)
Tuna Kiyisinda Küçük bir kasaba olan Küçük Kaynarca'da imzalanan antlasmanin baslica maddeleri sunlardi:
1- Kirim Hanligi Osmanli Devleti'nden ayriliyor, sözde bagimsiz oluyordu.
2- Kilburun, Kerç, Yenikale, Azak Kalesi, Özi (Dnieper) Nehri ile Aksu
(Bug) nehirleri arasindaki Büyük ve Küçük Kabartay ülkeleri de Rusya'ya
birakiliyordu.
3- Rusya, isgal ettigi Basarabya, Akkirman, Kili. ismail, Bender ve
diger bazi kalelerle Eflâk ve Bogdan'i Osmanli Devleti'ne geri verecek,
fakat Osmanli Devleti Eflâk ve Bugdan'da bir genel af ilân edecek,
voyvodalarin Babiâli nezdinde maslahatgüzar bulundurmalari ve Rus
elçilerinin bu memleketleri korumak için görüsme yapabilmeleri imkânini
saglayacakti.
4- Rus gemileri Bogazlar'dan serbestçe geçebilecek, Karadeniz, Akdeniz
ve Bogazlar'da serbestçe ticaret yapabileceklerdi. Rusya Osmanli
Devleti'nin gerekli gördügü yerlerinde konsolosluk açabilecekti.
5- Evvelce Ingiltere ve Fransa'ya verilmis "kapitülasyon" haklarindan Rusya da yararlanacakti.
6- Osmanlilar yazismalarda Rus çarlari için "Ruslar'in padisahi"
deyimini kullanacak, Istanbul'daki daimi Rus elçisi en büyük
devletlerin elçileri gibi muamele görecekti.
7- Osmanli Devleti Ruslar'a, 1775 yilindan baslamak üzere üç taksitte
(üç yilda) toplam 15.000 kese (750 milyon akçe) harp tazminati
ödeyecekti.
Bu sartlarin içinde en agiri, 1500 senelik bir Türk yurdu olan Kirim'in
elden çikmasi idi. Bu, bütün Osmanli Devleti'ni mateme bogdu, ikinci
önemli husus, Ruslar'in, Ortodokslarin hamisi sifatiyle Eflâk ve Bogdan
islerine burunlarini sokabilmelerine imkân verilmesiydi.
Simdi, Osmanli Devleti Avrupa islerine karismiyor, hâkim devlet
niteligini tamamen kaybetmis bulunuyor, sadece Balkanlar'i elinde
tutuyordu. Romanya yari bagimsiz bir duruma gelmisti.