Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
En son konular
» Edebiyatımızın zenginleşme süreci
Fantastik bir hazine I_icon_minitimePerş. Nis. 02, 2009 4:32 pm tarafından BeYzAdE_05

» SERVET-İ FÜNUN DEVRİ
Fantastik bir hazine I_icon_minitimePerş. Nis. 02, 2009 4:32 pm tarafından BeYzAdE_05

» Aşık-Tekke Edebiyatı
Fantastik bir hazine I_icon_minitimePerş. Nis. 02, 2009 4:31 pm tarafından BeYzAdE_05

» DİVAN SÖZCÜĞÜNÜN TANIM
Fantastik bir hazine I_icon_minitimePerş. Nis. 02, 2009 4:31 pm tarafından BeYzAdE_05

» Halk Edebiyatı...
Fantastik bir hazine I_icon_minitimePerş. Nis. 02, 2009 4:30 pm tarafından BeYzAdE_05

» Edebiyat Sözlüğü....
Fantastik bir hazine I_icon_minitimePerş. Nis. 02, 2009 4:30 pm tarafından BeYzAdE_05

» Fecr-i ati edebiyatı
Fantastik bir hazine I_icon_minitimePerş. Nis. 02, 2009 4:29 pm tarafından BeYzAdE_05

» batılı anlamda türk tiyatrosu
Fantastik bir hazine I_icon_minitimePerş. Nis. 02, 2009 4:29 pm tarafından BeYzAdE_05

» BATI ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI (19. yy- )
Fantastik bir hazine I_icon_minitimePerş. Nis. 02, 2009 4:29 pm tarafından BeYzAdE_05

» Ahmet Selçuk İlkan Bana Bunu Yapmayacaktın
Fantastik bir hazine I_icon_minitimePerş. Nis. 02, 2009 2:03 pm tarafından BeYzAdE_05

Tarıyıcı
 
 SYHKN İttifak
 SYHKN Ana Sayfa
 Üye Listesi
 Profil
 Arama
PR
Haber Siteleri

 

 Fantastik bir hazine

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
BeYzAdE_05
Admin
BeYzAdE_05



Fantastik bir hazine Empty
MesajKonu: Fantastik bir hazine   Fantastik bir hazine I_icon_minitimeCuma Mart 27, 2009 2:29 pm

Büyük Moğol İmparatorluğu’nun Cengiz
Han tarafından kuruluşunun 800. yıldönümünde Sakıp Sabancı Müzesi,
Cengiz Han ve Mirasçıları sergisine ev sahipliği yapıyor.


“13. yüzyılın başına kadar Moğolistan topraklarına Hun İmparatorluğu,
Göktürk, Uygur ve Karakutay devletleri hakim oldu. Cengiz Han’ın
birleştirip teşkilatlandırdığı kabilelerle, 1205’te Moğolistan’da ilk
Moğol Devleti kuruldu. Cengiz Han, 1227’de ölünce Moğol İmparatorluğu
oğulları arasında bölüşüldü ve imparatorluk Yuan Hanedanlığı’na,
Altınordu Devleti’ne, İlhanlılara dönüşerek 17. yüzyıla dek sürdü...”
Yıllardır hepimizin tarih kitaplarında okuduğu, çoğu zaman uykumuzu
getiren masalları bir kenara bırakabiliriz artık. Çünkü bu hikâyelerin
gerçekliğini sorgulayabileceğimiz bir sergi sürüyor şu an İstanbul’da:
‘Cengiz Han ve Mirasçıları - Büyük Moğol İmparatorluğu’ sergisi...
Sadece Orta Asya tarihi değil, tarihimizi yeniden düşünmeye çağıran ve
gerçekleri belgeleriyle ortaya koyan bu geniş kapsamlı sergi, 8 Nisan’a
dek Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’nde olacak.
Jean Christophe Grangé’ın aynı adlı romanından uyarlanan ‘Taş Meclisi’
adlı film de gündemdeyken Moğolistan’a uzun bir yolculuğa çıkmanın tam
zamanı diyebiliriz. Çünkü dünyanın en büyük kara imparatorluğunun 800.
kuruluş yıldönümü çeşitli etkinliklerle tüm dünyada kutlanıyor. Bu
kutlamalar çerçevesinde gerçekleşen serginin önemini Sakıp Sabancı
Müzesi Müdürü Nazan Ölçer şöyle özetliyor: “Moğolistan’dan asla dışarı
çıkamayacak ve Avrupa müzelerindeki Cengiz Han ve oğullarına ait pek
çok değerli eseri bir arada görebiliyoruz. Türklerin eski tarihinin
yine bu topraklarda yazılmış olması bu sergiyi bizim için daha da cazip
kılıyor. Önyargıların çok fazla olduğu günümüzde tarihi bunlardan
arınmış görelim istedik. Cengiz Han’ın kaynaklarıyla dolu bir tarihimiz
var. Bu yanıyla bizim geçmişimize de ışık tutacak bir tarih sergisi....”

AT ÜSTÜNDE GEÇEN YAŞAMLAR
Uçsuz bucaksız Moğol toprakları yaşamını atlar üzerinde geçiren, hiçbir
yere bağımlı kalamayan insanlara geçici yurtlar sağlıyordu.
Katlanabilen ahşap iskeletleri sayesinde kısa sürede kurulabilen
‘ger’ler, her yaz ve kış hiç yorulmadan göçenlerin kutsal yurtlarıydı.
Üzeri keçe ve bezle örtülen bu yuvarlak çadırlar, hafif ve taşınması
kolaydı. Kapısı, sert rüzgârlardan uzağa, her zaman güneye bakıyordu.
Sol kanadı erkeklere, sağı kadınlara ayrılırdı. Ekim sonu geldiğinde
yüzlerce aile, binlerce inek, koyun ve keçi sürüleri ile birlikte 3000
metrelik dağları aşıp, hayvanlarını beslemek için yılda en az dört kere
yazlık ve kışlaklar arasında göçerek yaşarlardı. Hâlâ da böyle yaşamaya
devam ediyorlar. Türküsüz bir yaşamın düşünülemediği bozkırlarda
geleneksel çalgı morin huur, bozkırlara, aileye ve hayvanlara adanmış
şarkılara eşlik ediyor. Her yeni yıl başında kötü ruhları kovmak için
Tsam (Tibetçe ‘maskeli dans’ anlamına geliyor) Festivali düzenleniyor.
Hinduizm, Paganizm, Şamanizm ve Budizm’den öğeler taşıyan bu ritüel,
bugün Moğolistan’da yaşı kemale ermiş rahipler tarafından daha genç
rahiplere öğretiliyor. Böylelikle ortaya diğer ülkelerdeki örneklerle
kıyaslanamayacak bir etkileyiciliğe sahip Moğol maskları çıkıyor. Ve bu
sergideki yerlerini alıyorlar...

‘KÜRESELLEŞMENİN MİMARI’
800. yıldönümü etkinlikleri vesilesiyle Pekin’de düzenlenen sempozyumda
sunulan bildiriden aldığım bir alıntı ise Cengiz Han’ın önemini şu
cümlelerle ortaya koyuyor: “...Cengiz Han Avrupa’yı kağıt yapımı ve
basım teknikleriyle tanıştırdı. Asya ile Avrupa arasındaki kültürel
alışverişin öncüsüydü. Avrupa’ya yaptığı seferler İpek Yolu’nun
açılmasını sağladı. Bu anlamda onu ‘küreselleşmenin mimarı’ olarak da
kabul etmeliyiz. İtalya Rönensansı’ndan çok daha önce Moğol
İmparatorluğu topraklarında bir Rönesans dönemi yaşanıyordu...” Göçebe
Türkleri tek bir konfederasyon altında birleştirmeyi başaran Cengiz
Han’ın kurduğu imparatorluğun çok kültürlülüğü, dönemin Fransa Kralı
IX. Louis tarafından gönderilen keşiş rahip Wilhelm von Rubruk’in
kaleminden bakın nasıl yansıyordu: “Arapların yaşadığı yerde bir pazar
ve birçok sokak var, ticaretle uğraşıyorlar. Çinlilerin çoğu zanaatkâr.
Farklı uluslar, dinler ve inançlar bir arada yaşıyor. Şehirde 12
tapınak bulunuyor. Kentin dışına doğru iki cami ve bir de kilise var…”
Farklı diller arasındaki iletişim ve dinsel hoşgörü; ticaretin
gelişmesi ve idari yönetimin genişletilmesine katkıda bulunuyordu. ‘Pax
Mongolica’ (Moğol Barışı) denilen bu dönemin yansımalarını Nazan Ölçer
şöyle özetliyor: “Moğol Barışı denen evrede gerçekleşmiş seyahatler,
büyük ticaret heyetlerini, bilgi ve kültür alışverişini, sanatçıların
bir yerden bir yere rahatça gitmesini sağlayan güvenli bir ulaşım ve
haberleşme sistemini getiriyor beraberinde. Onun sayesindedir ki pek
çok ürün yer değiştirebiliyor, alışveriş çok daha rahat ve güvenli hale
geliyor. Doğu’nun malları Batı’ya, Batı’nınkiler Doğu’ya gidebiliyor.
Belli bir sanat veya din akımı bir merkezden öbür merkeze
taşınabiliyor, yeni yorumlar kazanabiliyor. Her tür dinin bir arada
kabul edildiği hoşgörülü bir ortam söz konusu. Kimsenin dinini
değiştirmeye zorlanmadığı bir ortam... Moğol Barışı döneminin Doğu’nun
Batı’yla birleşmesini sağlayan en önemli ve en erken etkenlerden biri
olduğu düşünülüyor. ”

KARAKURUM’UN KAPLUMBAĞALARI
Etkileri tüm dünyaya yayılan imparatorluğun başkenti Karakurum’da halen
kazılar devam ediyor. Gün ışığına çıkarılan arkeolojik keşifler de bu
serginin önemli bir kısmını oluşturuyor. Karakurum şehrinin dört bir
tarafında Moğollar için kutsal sayılan kaplumbağa heykelleri
bulunurmuş. Uzun yaşadığı için ölümsüzlüğün, dış tehlikeden
korunabiliyor olması ile güçlülüğün simgesi kabul edilmiş ve bugün
onlardan birinin sergilenebiliyor olması bu ölümsüzlüğü ve uzun ömrü
kanıtlıyor...
Bilezikler, adak tabletleri, soyağacı ve astronomi haritaları,
heykelcikler, kostümler, savaş kıyafetleri, zırhlar, elyazmaları, müzik
aletleri, porselenler, minyatürler, mühürler, süsler... 38 değişik
koleksiyondan bir araya getirilen 600 eser, üzerlerindeki dört yapraklı
yonca, anka kuşu, geyik, at, kartal, ağaç motifleri ile hepimizi
fantastik bir dünyaya da davet ediyor. Ayrıntılara girdikçe daha da
derinleşen, bildiğimizi zannettiğimiz ama aslında kapısını hiç
çalmadığımız bir dünyaya...



Fantastik bir hazine 19_263010

Fantastik bir hazine 19_263076

Fantastik bir hazine 19_263082

Fantastik bir hazine 19_263340

Fantastik bir hazine 19_263SC_CengizHan_7336

Fantastik bir hazine 19_263SC_CengizHan_7338


Fantastik bir hazine 19_263SC_CengizHan_7375

Fantastik bir hazine 19_263SC_CengizHan_7414

Fantastik bir hazine 19_263SC_CengizHan_7427

Fantastik bir hazine 19_263SC_CengizHan_7440

Fantastik bir hazine 19_263SC_CengizHan_7453
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Fantastik bir hazine
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Edebiyat - Tarih - Dini Konular - Biyografi :: Tarih :: Osmanlı Tarihi-
Buraya geçin: